28 Mart 2012 Çarşamba

EUROLEAGUE'DE GÜNÜN MAÇLARI

Bizkaia Bilbao 94-81 CSKA Moskova / CSKA 2-1 Bilbao

maçın rakamsal özeti

Bu maçı yayınlamayan Doğuş Grubu büyük bir alkışı hak ediyor.


Olympiacos 75-55 Siena/ Siena 1-2 Olympiacos

Aslında çok şey  yazılabilir bu maç hakkında. Özellikle Siena için. Yanlış transfer tercihleri,  sakatlıklar vs.. Ancak bu maçtaki en büyük etken Efes'de gördüğümüz vurdumduymazlık benzeri havaydı.  Olynin 18 hücum ribaundu varken Siena'nın savunma ribaundları 26.  Şu oyuncu maç istiyordu diyecek olsak isim yok. Rakocevic örneği... Takımı uzun süre sayı atamadı,  dört oyuncu pozisyon için savaşıyor, kendisi eli belinde top bekliyor..  Bu bile yeterli sanırım.

Son çeyrekte Siena basketlerinde alaycı alkışlar da yüz gülümsetti, belirtmek gerekirse.

maçın rakamsal özeti

BLATT'A RAĞMEN

MACCABI ELECTRA 65- 62 PANATHINAIKOS

PANATHINAIKOS 1-2 MACCABI ELECTRA



Maç öncesinde bol skorlu bir basketbol maçı izleyeceğimizi düşünüyordum. İlk çeyrek sonu itibari ile de bu fikrim kuvvetlendi. Maccabi Ohayon önderliğinde, iç dış dengesinde müthiş  bir uyum sağlayarak bir resital sundu. Bir çeyrek boyunca Pana karşısında top kaybı olmadan oynadılar. Tsartsaris'in hücum ribaundlarını  Maccabi'ye  basit hatalarla iade etmesi de buna kolaylık sağladı.

İkinci çeyrekten itibaren oyunu gerek fauller gerekse hücum süresini sonuna kadar kullanarak yavaşlatan Pana Maccabi'nin dengesini bozdu. Bu süreçte sürekli ağır Sofo üzerinden oynamaya çalışan Blatt da takımını etkiledi. Üzerine ikinci ve üçüncü çeyrekte neredeyse 0 üçlük denemesi ile iç-dış dengesinin bozulması Maccabi'yi iyice oyundan soğuttu. Bu da Obradovic'in hedefiydi. Blatt da buna yağ sürdü.

Özellikle Nokia Arena gibi çabuk coşan bir seyirci önünde üç sayılık atışlardan kaçınma yanlış bir tercihti.  En stresli anlarda bile iki üçlük isabeti o taraftarı coşturur. Sıkıcı oyunla seyirci etkisi de oldukça azaldı. Zemin Pana için uygunlaştıkça verdiği tepkilerle yüzümüzü güldüren Obradovic'in de rengi açıldı. İlk peryottaki bir oyun karşısında karşılık veremeyecek durumdaki Pana son saniye üçlüğüyle maçı uzatmaya götüremese dahi bu bir başarıdır. Satrancın  parkeye yansımasında Blatt  sadece oyunun pota altını düşünürken Obradovic farklı yanlarına da baktı.

Blatt'ın yaptığı güzel işlerden de bahsetmek gerekir. Bu sezonun başından itibaren, top 16 dahil olmak üzere,  oyun kurucu konusunda çok sorun yaşadılar. Top kaybı oranları yüksekti. Bu seri ile birlikte Ohayon'un gereçk kimliğinin ortaya çıkmasında en büyük pay Blatt'ın.  Elindeki her oyuncu takımı için nasıl yararlı olurum derdinde. Blatt'ın en iyi yaptığı şeylerden biri de bu.. Oyunu güzelleştirme çabası da biz seyirciler için sempati toplayan bir artısı.

Ve Ohayon... Nasıl dökülür ki yazıya... İzlemek gerek... Eidson gibi yoktan bir yıldız var etme projesi.. Daha gidecek yolu var, yok değil ama Diamantidis karşısında hiç geri adım atmadan oynamak....

maçın rakamsal özeti

27 Mart 2012 Salı

İSTANBUL'A İLK BİLET BARCELONA'NIN

UNICS KAZAN 56- 67 REGAL FC BARCELONA

 UNICS KAZAN 0-3 REGAL FC BARCELONA

Maç öncesi belirttiğim gibi Unics Kazan savunma ağırlıklı çıktı maça.  Bunu oldukça belli ediyorlardı. Özellikle son dönemde Barcelona cephesindeki skor kısırlığı da bununla birleşince  skor anlamında kısır bir maç oldu.

İlk çeyrekte Navarro ve dış atışlarla sayı bulmaya çalışan bir Barcelona vardı, bu plana yanıt veren ise yakından tanıdığımız Domercant idi. Bu çeyrek 19-17 Kazan üstünlüğü ile biterken Barcelona uzunlarının hücumda pota altından geri püskürtülmesi göze çarptı, Lorbek'in kaçırdığı 5 üçlükle birlikte.

İkinci çeyrekte Mickeal dışındaki oyuncularını değiştirerek başladı Barcelona.  Bu çeyreğin son anlarında gelen karşılıklı basketler dışında faul atışlarından skor buldu takımlar.   Bu kısımda özellikle Jawai'nin aldığı fauller kritikti.  Peryot  Lorbek'in 3 sayılık isabeti ile 34-28 sonuçlandı. Özellikle son 4 dakikada fark 6-10 sayı arasındayken bu atış Barca'ya bir rahatlık kazandırdı.

Üçüncü çeyrek Barcelona Victor Sada'nın kattığı hızla oyunu domine etmeye başladı. Fark eridi önce ardından da Huertas'ın girişiyle oyun tamamen Barcelona'ya döndü. Bu dönemde Unics sadece 11 sayı atarken Jawai'nin ilk dakikada 4. faulü alması ve Veremeenko'nun da faul problemine girmesi etkendi. Bu faul problemlerini iyi değerlendiren Wallace ve Sada  Unics'in girilmesine izin vermediği pota altını maden gibi işledi.  Huertas da madeni çıakrtan kişi oldu..

Son çeyrekte  bir Marcelinho Huertas resitali izledik. Savunması, pas dağıtımı, özgüvenli hücumlar, son saniye üçlüğü...  Gerçekten muazzamdı. Bu yıl pek izleyemesem de izlediğim Barcelona maçlarından en fazla keyif aldığım kısımdı. Zaten onun öldürücü darbesi önderliğinde  diğer oyuncuların savunma dozajını arttırması ile fark 10'a ulaştı ve bir anlamda Unics'in fişi çekilmiş oldu.

maçın rakamsal özeti

28 MART 2012 EUROLEAGUE TAHMİNLERİ

Bilbao Basket-CSKA Moskova:

Seride durum 2-0. Bilbao'nun son şansı ve evinde oynuyor.  Evinde Athletic Bilbao'nun San Mames'de yaşadığına benzer bir tablo çiziyorlar, seyirciyle birleşiyorlar. İkinci maçta deplasmanda CSKA'ya zor analr yaşatan Bilbao'nun önündeki tek engel Cajasol karşısında iki uzatma sonunda kazandıkları maç. Eğer bunun yorgunluğunu taşırlarsa işleri zor.  Ancak bu yorgunluğa rağmen galibiyete yakın taraf olarak Bilbao'yu görüyorum. Yenilseler bile ilk yarı 5 ikinci yarı da 9 farktan az bir farkla yenilirler. Sayı barajı bu maçta 153.5. Yenildikleri Galatasaray maçı dışında 77 altında sayı atmayan bir takım CSKA.  Bu maçtaki skorun 70li sayılarda olacağını düşünüyorum. Sayı sınırı ya kıl payı aşılır ya da alt olur. Bence CSKA'yı durdurmayı deneyecek olan Bilbao CSKA'nın 80lere çıkmasını istemeyecektir. Bu maç alt olur diye düşünüyorum.

Olympiacos-Siena:

Seride durum 1-1. Ancak bu maçı bağımsız olarak düşünmek lazım.  Bir sistem takımı olan Siena özüne dönecektir. Olympiacos'un zor sayı bulduğu ve Siena'nın  etkili savunma yaptığı bir maç bekliyorum.  Şahsi görüşüm iddaa'nın Olympiacos'u galibiyete yakın görmesi iddaaseverlerin yüzünü güldürecektir. Siena hem ilk yarıyı hem de maç sonunu önde geçecektir.  Ayrıca Siena yüksek bir sayıya ulaşsa da Olympiacos geride kalacaktır ve  bu maç alt bitecektir. 155.5 barajının geçilmesi bence çok zor.

Serinin üçüncü maçlarında Siena cephesinde Kaukenas'ın sakatlığı sürerken, Olympiacos'da Vasilopoulos yok. CSKA ise 3 oyuncuyu kadro dışına bırakmak zorunda. Bu isimler büyük ihtimal Ponkrashov, Sokolov ve Meija.  Unics'de Mike Wilkinson oynayamacak ayrıca, bunun haricinde diğer takımlarda bir sakatlık sorunu yok.

26 Mart 2012 Pazartesi

27 MART 2012 EUROLEAGUE TAHMİNLERİ

Bu yorumlara yarın maçlardan önce edit geçeceğim. Çünkü henüz iddaa yarının programını açıklamadı.

Unics-Barcelona:

Handikap oranlarını bilemediğim için Barcelona'nın kazanmaya yakın taraf olduğunu  söylemekle yetineyim. Hatırlayacağımız üzere grup aşamasında iki takım D grubunda yer almış ve ligin 3.haftasında Kazan'da oynanan maçı Barcelona 93-65 kazanmıştı. Ama Barcelona sezon başındaki formunda değil ve Unics de tecrübelendikçe  iyi skorlar aldı.  Şahsi görüşüm bu maçta verilecek olan sayı barajı aşılamayacaktır. Çünkü Unics'i çalıştıran tecrübeli Pashutin yolun savunmadan geçtiğini biliyor ve ilk iki maçta bu anlayışla oynattı takımını. Maç sonu hakkında ise  8-10 farklı bir Barca galibiyeti bekliyorum.


İddaa bülteni açıkladıktan sonra yaptığım yorumlara dayanarak  ilk yarı ve maç sonu için 2 seçeneğini uygun görüyorum. Barcelona için verilen 1,5 ve 3,5 (ilk yarı/maç sonu) handikaplar aşılır. Unics genelde evinde önde bitirebiliyor böyle maçlarda ilk yarıyı,  bu yüzden direkt maç sonu 2 oynamak daha mantıklı olabilir. 135.5 sayı barajı ise  sözü kısıtlıyor.  Ben Kazan'ın 60lı sayılarda kalacağına inanıyorum. Ama bu bir ölüm kalım savaşı. Sayı yağmuruna da dönebilir bir noktada. Bunu unutmadan  geçmiş maçlara bakarak alt tercihini daha makul buluyorum.

Maccabi Electra-Panathinaikos:


Deplasmanda bir galibiyet alarak moral depolayan Maccabi evinde  sahip karmaşasına düşen Pana'yı ağırlıyor.   Handikaplar açıklanmadan bir tahmin yürütmek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama evinde yüksek skorlu maçlar oynamayı seven Maccabi ve onlara karşılık vermekte tereddüt etmeyecek bir Pana. Nokia Arena'daki seyirci ile iletişimi güçlü olan Big Sofo da etkili olacaktır bence.  Bunun karşılığı bana üst seçeneğini getiriyor.. İki takımdan  en az biri 80 barajını geçecektir.   Maç da yakın bir skorla bitecektir. Şahsi fikrim  Top 16'daki Maccabi-Barcelona maçı gibi olmazsa  5-6 sayı farklı bir Maccabi galibiyeti.  O maçı hatırlamayanlar için son çeyreğe Barcelona'nın sadece iki sayı önde girip maçı 20 sayıyla kazandığını not düşelim.

İddia bülteni editi olarak hem ilk yarı hem de maç sonu Maccabi tercih edilebilir. İlk yarı 0,5 maç sonu 1,5 sayı önde bitirmesi gerekiyor Maccabi'nin. Seyirci desteğiyle bunu başarmaları yüksek olasılık.  Üst olur tercihimizi iddaa da duymuş olacak ki bu maça sayı barajı olarak 153.5'i koymuşlar. Şahsi görüşüm  bu baraj aşılacaktır.


ACB LİGA ENDESA'DA GÜNÜN SONUÇLARI

72 - CAI Zaragoza (22+16+17+17): Wright (13), Hettsheimeir (24), Stefansson, Almazán (1) y Cabezas (10), Van Rossom (6), Marín, Archibald (8), Fontet (3) y Toppert (7).

71 - Assignia Manresa (24+8+20+19): Asselin (14), Rodríguez (4), Montáñez (7), Doellman (23) y Downs (11), Hernández, Gladyr (7), Hanga (5), Achara y Oriola.

Maçın verimlilik puanı en yüksek olan oyuncusu 24 sayı, 8 ribaudluk performansı ile 24 verimlilik puanı toplayan Hettsheimeir olurken Josh Asselin 14 sayı 12 ribaund ile double-double yaptı.

108 - Banca Cívica (31+12+15+21+12+17): Calloway (19), Jasen (10), Urtasun (13), Triguero (6), Bogdanovic (24) -cinco inicial-, English (17), Davis (6), Satoransky (2), Rubio (6) y Tepic (2).

110 - Gescrap Bizkaia (28+7+21+23+12+19): Hervelle (5), Blums (3), Mumbrú (14), Fischer (10), Jackson (24) -cinco inicial-, Banic (17), Vasileiadis (11), Grimau (11), López (5), Mavroeidis (0) y Fisher (10).

İki uzatma sonunda biten maçın verimlilik puanı en yüksek oyuncusu 24 sayı, 5 ribaund ve 7 asistle 28 puana ulaşan Aaron Jackson olurken, Earl Colloway da 19 sayı,  ribaund ve 9 asistle 26 puan topladı.

 70 - Gran Canaria 2014 (20+9+20+21): Haynes (12), Bellas (6), Bramos (17), Nelson (14) y Savané (-) -equipo inicial-, Alvarado (3), Beirán (2), Rey (12), Palacios (2) y Dowdell (2).

65 - Mad-Croc Fuenlabrada (13+25+12+15): Mainoldi (5), Penney (11), Laviña (3), Joseph (-), Colom (10) -equipo inicial- Hall (15), Blanco (9), Diouf (4), Cortaberría (3) y Sánchez (5).

Spencer Nelson ve  Mike Hall 21'er verimlilik puanı toplamışlar bu maçta. Son çeyreğe kadar maçı geride götüren Gran Canaria kazanarak evindeki üstünlüğünü devam ettirdi.

89 - Caja Laboral (22+22+15+30): Prigioni (13), Ribas (9), San Emeterio (4), M. Bjelica (8), Lampe (14)-cinco inicial-, Heurtel (7), Teletovic (22), Oleson (9), N. Bjelica (3).

74 - Asefa Estudiantes (17+28+12+27): Deane (8), Lofton (4), Kirksay (3), Gabriel (21), Clark (6) -cinco inicial-, Simonns (2), Jiménez (4), Granger (20), De la Fuente (6), Fernández.

Maçın verimlilik puanı en yüksek oyuncusu German Gabriel olmuş 21 puan ile.



98 - Lagun Aro GBC (27+23+24+24): Neto, Panko (19), Baron (18), Vidal (20), Betts (4) -cinco inicial- Salgado (17), Ogide, Lorant (4), Doblas (13), Lasa, Papamakarios (3).

90 - Real Madrid (15+26+29+20): Llul (15), Singler (8), Suárez (4), Velickoviv (10). Tomic (4) -cinco inicial- Sergio Rodríguez (16), Sanz, Pocius (2), Reyes (5), Mirotic (10), Begic (4), Carroll (12).


Beni şaşırtan sonuçlardan biriydi. Gerçi ben tahmin yaptığım zaman ACB'de hep sürprizler oluyor.  Ama bu maç Lagun Aro'nun son dönemde evinde kazandığı tek büyük maç. Eski takımına karşı 20 sayı ile oynayan Sergi Vidal ve Javier Salgado 24'er verimlilik puanı toplamışlar.

73-Blusens Monbus (16+22+18+17): Andrés Rodríguez (4), Javier Bulfoni (4), Alberto Corbacho (10), Stephane Lasme (21), Oriol Junyent (-) -cinco inicial-, Bernard Hopkins (6), Mario Cabanas (-), Ebi Ere (4), Milt Palacio (2), Deron Washington (12), Levon Kendall (10) y Richard Nguema (-).

60- FIATC Joventut (16+19+9+16): Pooh Jeter (18), Fede Van Lacke (2), Derrick Obasohan (11), Nacho Llovet (4), Latavious Williams (10) -cinco inicial-, Jordi Trías (4), Albert Oliver (-), Henk Norel (3), David Jelinek (8) y Lubos Barton (-).

26 verimlilik puanı toplayan Lasme  21 sayı, 7 ribaund ile oynamış.

25 Mart 2012 Pazar

ACB LİGA ENDESA 26.HAFTAYA YÖNELİK




Caja Laboral | Asefa Estudiantes 1 |  





Lagun Aro GBC | Real Madrid 2 | 2  
CAI Zaragoza | Assignia Manresa 1| 2  









Blusens Monbus | FIATC Mutua Joventut 2 | 2  
Gran Canaria 2014 | Mad-Croc Fuenlabrada 1| 1  
Banca Civica | Gescrap Bizkaia 1 | 1






Caja Laboral  rahatlıkla galip gelecektir, kümede kalma savaşı veren rakibini. Valencia'nın soluğunu enselerinde hissetmeleri bnu kolaylaştıracaktır

Real Madrid Son haftalarda sadece Valencia'ya kaybetti. Euroleague'den elendikleri için şampiyonluk tek hedefleri. Bu hedef doğrultusunda kazanmak için oynayacaklar. Ayrıca Lagun Aro böyle rakipler karşısında dış sahada daha iyi.



Zaragoza çetin play-off yarışında rakipleri kazanırken  kendisini riske etmeyecektir. Özellikle arasında tek galibiyet fark olan bir rakiple oynarken. Ama maç sonunda handikapı aşmaları bence zor.

Blusens kümede kalma mücadelesi veriyor, Joventut ise deplasman karnesi iyi olan bir takım.

Gran Canaria en son evinde Barcelona'yı iki uzatma sonunda yenmeyi başarmıştı. Kendi evinde yenilmesi zor bir takım.

Bilbao gelecek hafta tarihlerinde önemli bir viraja girecek olan bir takım. CSKA maçlarının  etkisiyle bu maça konsantre olmaları çok zor.




ACB LİGA ENDESA'DA GÜNÜN SONUÇLARI

Unicaja-Lucentum Alicante

Unicaja 5 maç aradan sonra galip geldi. Geçtiğimiz hafta Caja Laboral'e yenilerek play-off grubu sışına çıkmıştılar. Bir ara Barcelona ve Real Madrid'in ardından üçüncü sıradaydılar.






72 - Unicaja (21+17+17+17): Valters (14), Devries (5), Peric (2), Zoric (13), Freeland (12) -cinco inicial-, Lima (8), Rodríguez (10), Darden (6) y Rowland (2).

60 - Lucentum Alicante (12+18+13+17):
Llompart (3), Stojic (-), Ellis (5), Ivanov (10), Kone (8) , Barnes (8), Dewar (10), Rautins (8), Freire (8) y Jodar (-).

 Unicaja'da iki hafta öncesinin en fazla sayı atan oyuncusu olan Alex Abrines'in oynamadığını ekleyelim.




Valencia-Murcia


Valencia üst üste dördüncü galibiyetini alırken son 7 maçta 6 galibiyet almış oldu. Bu seri ile birlikte play-off iddiası yerine ilk sıralar için mücadele etmeye başladılar. 4. sıradalar. Ayrıca bu çıkışın  sebebinin de geçtiğimiz yıl Efes'i çalıştıran Perasovic'in takımın başına geçmesi  olduğunu söylemek gerekir. Murcia ise son 8 deplasman maçında enilmiş oldu bu mağlubiyetle.

87 - Valencia Basket (23+19+28+17): San Miguel (8), Martínez (7), Claver (14), Faverani (11), Lishchuk (4) -cinco titular- Markovic (-), Ogilvy (4), Newley (13), Pietrus (13) y De Colo (13).

80 - UCAM Murcia (16+30+17+17):
Franch (12), Grimau (8), Udoka (12), Barlow (9), Sekulic (7) - Augustine (12), Douby (17), Miso (3) y Rejón (-).





Valladolid-Barcelona

Ligin zirvesindeki Barcelona ve ligin dibine demir aran Valladolid arasındaki maç uzatmalar sonunda Barcelona lehine bitti.Bu maçın önemli noktalarından biri Juan Carlos Navarro'nun ACB'deki 500. maçıydı.

86 - Blancos de Rueda (23+15+11+25+12): Uriz (7), Diego García (23), Robinson (11), Martín (9), Borchardt (19) Hernández-Sonseca (6), Isaac López (-), Songaila (7) y Udrih (4).

92 - FC Barcelona Regal (20+15+18+21+18):
Sada (3), Navarro (23), Eidson (7), Lorbek (22), Vázquez (8) , Perovic (2), Ingles (19), Wallace (3), Huertas (5) y Rabaseda (-).


FINAL-8 İLK İKİ MAÇIN ARDINDAN

Sınavlar filan derken pek vakit bulamadım yazmaya ve izlemeye.. Zaten şu hafta kaçırdığıma en çok üzüldüğüm şeydi Euroelague maçları.  Sadece ikinci CSKA-Bilbao maçını izleyebildim ve Pana-Maccabi maçının uzatmasını.

Çok fazla şey söyleyemem haliyle seriler hakkında. 


Pana-Maccabi ve CSKA-Bilbao serilerinin eğlenceli devam edeceği dışında.  Diğer iki seri benim gözümde bitti sayılır çünkü. Ancak burası Euroleague ve her zaman sürprizler olur.  O yüzden bitti diyemiyorum. Ne Kazan'a ne de Olympiacos'a şans vermiyorum. Olympiacos deplasmanda ilk maçı kazandığı ve ikinci maçı sadece bir sayıyla kaybettiği halde.



Panathinaikos'da kulübün geleceğindeki belirsizlik takıma yansımış gibi bir izlenim edindim.  Bunca zamandır bu kadar kopuk bir Pana izlememiştim.  Belki de Obradovic hakkında çıkan ayrılık haberleri etkendir ya da bir parçasıdır bilemiyorum. Bildiğim tek şey Maccabi'nin karşısında o bildiğimiz Pana yoktu.  Nokia Arena'da Maccabi en az bir maç kazanacaktır, ayrıca Big Sofo OAKA'daki kadar etkisiz olmaz Tel Aviv'de.

CSKA-Bilbao serisinde eğer iyi bir şutöre sahip olsaydı Bilbao farklı şeyler söylüyor olurduk. Şimdi Bilbao tek galibiyet alsa başarılı sayılıyor ya bir keskin şutör olsaydı Final Four diyecektik.  Vasiliadis'in ikinci maçta sayısı yok. Takımın en önemli üçlük silahı bu isim.  Bilbao yine de evinde bir galibiyet alacaktır, belki Moskova'ya bile kalabilir tur.  Mumbru bence çok önemli bir isim bu yıl, 33 yaşında yeniden yıldızlaşıyor.  Universal Sport Arena'da oynanan bir maçın ne kadar sıkıcı olduğunu bilsem de bu seri beşinci maça kalırsa o salona rağmen çok zevkli olur.


Barcelona-Kazan serisi ise sonucu belli bir seri gibiydi. Her ne kadar Pascual takımını çok kötü yönetse de  takımın yıldız sayısı çok.  Kazan'ın yılın yorgunluğunu her geçen gün daha fazla hissetmesi de Barcelona için bir avantaj. Bence seri 3-0 bitecek.  Büyük sürpriz olmazsa da final göremeyip üçüncülük maçına çıkacak.

Siena-Olympiacos serisi geçen yılın en ses getiren serisinin rövanşı niteliğinde. İlk yarısının 47-9 bittiği maçın ardından 3 tane Siena galibiyeti gelmiş ve seri 3-1 bitmişti.  Olympiacos'un o takımından Spanoulis,  Keselj, Papanikolaou ve Pelekanos var bu yıl takımda ve bir de koç Ivkovic. Siena ise neredeyse aynı kadroyu koruyup üzerine eklemeler yaptı. Sakatlıklar takımı etkilemiş olsa da Avrupa'nın en iyi sistem takımı olduklarını hatırlayacaklardır.


Üçüncü maçlar 27-28 Mart 2012 tarihlerinde oynanacak. Pazartesi görüşlerimi, salı günü ise iddaanın verdiği  handikaplar ve sayı limitleri üzerinden yorumlarımı yaparım.

24 Mart 2012 Cumartesi

Uzun süredir yoğun bir maraton içindeydim.. Haliyle biraz bloğu ihmal ettim.   Artık düzenli olarak yazmaya çalışacağım.. İhsan Bayülken'e tahammül edebildiğim kadarıyla:)))

10 Mart 2012 Cumartesi

ACB LE 24. HAFTA TAHMİNLERİ

Pek iddialı olmadığım bir konu ve dünyada tahmin yürütmenin en zor olduğu liglerdne biri.. ACB Lga Endesa..  Fikirlerimi ufaktan aktarmak istiyorum bu satırlara ama izleme olanağı bulamadığım için çoğu takımı istatistik seviyesinde kalacağım muhtemelen...

Blancos de Rueda Valladolid | Assignia Manresa  

Son beş maçında sadece deplasmanda Bilbao'ya yenilen  Manresa ile son beş maçında sadece tek galibiyet  alıp ligin dibine demir atan Valladolid'i karşı karşıya getirecek olan maç  10 Mart cumartesi 20'de oynanacak. Bir ara düşme  hattında yer alan Manresa şimdi ise büyük bir play-off rekabetinin içinde.  Kazanmaya yakın taraf onlar. ( 1 %10/ 2 %90/ 142.5 alt %80)

CAI Zaragoza | Lucentum Alicante

Play-offda yer alma mücadelesi veren iki takımın mücadelesi pazar günü 1:15de.  İki takımda ne yapacağı kestirilemeyen takımlardan.  Bu hafta ilk 8 dışına itilen Zaragoza maçı kazanır diye tahmin ediyorum. Alicante'nin son dört maçını kaybetmiş olması da göz önüne alındığında çekişmeli bir maç olacaktır. Fazla fark olmasını beklemiyorum. İddaada  verilen handikaplar aşılır. (1 %70 2%30 143.5 alt %30 üst %70)




Unicaja | Asefa Estudiantes


Son dönemin iki kötü takımı arasındaki maç pazar günü 1:30da oynanacak.  Unicaja  Euroleague'de 0 çektikten sonra lige döndü. Kısa süre önce 3. sıradaydılar ve bu hafta bir mağlubiyet alırlarsa play-off grubu dışında kalabilirler.  Son 7 maçtır galibiyete uzak olan rakipleri toparlanmaları için bir fırsat olabilir. Maç sonunda handikapın aşılmasını beklemiyorum. (1 %90 2%10 149.5 alt %95 üst %5)


Lagun Aro GBC | Caja Laboral

 Bir Bask derbisi. Pazar günü 1:30da oynanacak bir diğer maç.  Lagun Aro play-off mücadelesi sürdürdüğü haftaların ardından şu anda 4. sıraya kadar yükselmiş durumda. Caja Laboral de Euroleague'den elenmesinin ardından 3. sıraya tırmandı. Lagun Aro galip gelir ve altta hata bekleyen rakiplerini bir haftalığına daha atlatır. (1 %70 2 %30  145.5 alt %40 üst %60)


Gran Canaria 2014 | FC Barcelona Regal


Barcelona'nın rahatlıkla galip ayrılacağı bir maç olacaktır yine pazar 1:30da başlayacak bu maç. Barcelona handikapları aşar.  (1 %10 2 %90 137.5 alt %35 üst %65)


 Banca Civica | FIATC Mutua Joventut


Bir ara rehavete girdiğini düşündüğüm Cajasol evinde dalgalı bir tablo çizen Joventut'u ağırlıyacak. Pazar 1:30da oynanacak maç   pabucun pahalı olduğunu gören  Cajasol galibiyeti ile biter. Çok yüksek skorlu oyunların takımı olmayna Cajasol'un galibiyeti ile birlikte alt seçeneği de düşünülebilir.. (1 %80 2 %20 146.5 alt %90 üst %10)


Gescrap Bizkaia | Mad-Croc Fuenlabrada


Euroleague mesaisi nedeniyle son 3 maçını kaybeden Bilbao CSKA Moskova maçları öncesi bir galibiyet alıp nefes almak isteyecektir.  Ben 10-15 sayı fark bekliyorum.  (1 %95 2%5 147.5 alt %80 üst %20)


Valencia Basket | Real Madrid

 Pazar günü 19'da başlayacak mücadele Euroleague defterini kapatıp artık ligi düşünen Madrid ile ilk sekize girme derdindeki Valencia'yı karşı karşıya getiriyor.  Rahat bir Madrid galibiyeti bekliyorum. 150.5 gibi bir toplam sayı sınırı olmasına rağmen bu barajın aşılacağını düşünüyorum. (1 %25 2 %75 alt %30 üst %70)


 Blusens Monbus | UCAM Murcia


İki tane 7 galibiyetli takımın mücadelesi pazar günü 9da başlayacak.  Asefa'nın 6 galibiyeti var. Bu  takımlar son ikinin hemen üstünde sıralanıyor ve enselerinde düşme tehlikesinin sıcak izini hissediyorlar.  Ev sahibi seyirci desteğiyle birlikte kazanıp rahat bir nefes almak isteyecektir.  (1 %70 2 %30 144.5 alt %35 üst %65)

7 Mart 2012 Çarşamba

SARICA'YA GEÇ GELEN ELVEDA

Ufuk Sarıca'yı en çok eleştirenlerden biri gibiydim sanırım.  Efes Euroleague'den elenince bileti kesildi. Bu ileri görüşlü yönetim mekanizmasını ayakta alkışlıyorum. Ev sahibi olarak artık şampiyonu alkışlarlar.

İlias Zouros da yeni koç oldu.  Bir not.. Bu yıla Zalgiris ile başlayan koç 15 bin taraftarı önünde CSKA'dan alınan ağır yenilgi sonrası kovulmuştu.  Efes'in CSKA'ya yenildiği maç bu sezon Euroleague'de baş antrenör olarak çıktığı ikinci maçtı. İki maç, iki takım, aynı rakip ve aynı sonuç. Tek farkla Zalgiris daha az fark yemişti.

TOP 16'YA BAKIŞ

Kısa sayılmayacak bir süreliğine internetten kopuktum ve birkaç gündür ne yazsam diye düşünüyorum. Çünkü haklı olmak üzücü bir durum konu bizim takımlarımız olunca, çünkü sistemleri hep yanlış temeller üzerine kurulu.

 Efes yönetimi Ufuk Sarıca'yı koçluktan alıp  idari yapının içine koymuş.  Ne anlamı kaldı ki? Hedefi kendi evinde oynanacak Dörtlü Final'de olmak değil miydi? Aylar öncesinden istifa etmesi gerektiğine dair yazılar yazıyorum, kim okuyor bilmiyorum.. Ama yazıyorum... Zouros hamlesi çok iyi bir hamle mi bu da tartışılır ama top 16 öncesi yapılmış olsaydı belki de bugün Siena karşısında ne yaparız sorusuna yanıt arıyor olacaktık.

Fenerbahçe Ülker'in Gist, Jerrels ve Bogdanovic hamlelerini hep eleştirdim. Jerrels'in kadro dışı kalmasının etkisi kadro eksikliği yaratmasına rağmen pozitif sayılabilir. Gist içinse Mirsad'ın  Milano deplasmanında mecburiyetten kenara gelmesi açıklayıcı olur.  Son Milano maçında  Gist yerine Mirsad oynayabilseydi ve Bogdanovic ile süreyi paylaşan Ömer Onan olsaydı   Fenerbahçe Ülker- Barcelona eşleşmesini konuşuyorduk. Transferlerin yapılması sırasında Spahija'nın etkisi nedir bilmiyorum Thabo Sefolosha tercihini düşünüce sıfıra yakın olduğunu söylemek zor değil.

En sona Galatasaray MP'yi bıraktım. Çünkü onların son maça kadar gelebileceklerini tahmin etmemiştim. Onlarda da kronik sorunlar önemli bir yer kapladı. Efes'in kendi fişini çekmesinin ardından  Olympiacos karşısında tek bir oyuncunun sakatlanması ile zor duruma düşmeleri başarılı sayılacak performanslarına gölge düşürüyor. CSKA Moskova'yı bu yıl Euroleague'de yenebilen tek takım olmaları geriye kalan tek şey olmamalıydı. Oktay Hoca'nın yıldız oyuncu-takım oyunu dengesini kuramaması yeniden kendini gösterdi bu noktada aslında.  Birileri yeni takım olmadan, yıldızsız oynamaktan dem vurmuştur, hala vuruyordur ve vuracaktır. Ancak  karşıdaki takım Olympiacos daha yeni, Spanoulis dışında Galatasaray kadrosuna eklense iyi olur denilecek kaç oyuncusu var ki?  Sezon başından itibaren 4 numara pozisyonunda bir sıkıntı olduğu ortada ancak bu sorunun giderilemeyişi  tuhaf. Benzer dertlerden muzdarip Olympiacos'un Dorsey hamlesi ne etki yaptı çok açık görüldü sanırım.

Top 16 başlamadan önce tahminlerde bulunmuştum gruplar hakkında.. Onlar üzerinden bir değerlendirme yapmak  daha hoş olur sanırım..


E GRUBU

Grupta ağır favori CSKA idi zaten. Mağlup olmaları ise biraz sürpriz gibi oldu.  Olympiacos'un koç farkı ile önde olduğunu söylemiştim Efes karşısında ve öyle oldu. Şaşırtıcı olan ise Galatasaray MP'nin performansı oldu tabii ki. İlk maçtaki yenilgiden sonra  galip gelmeleri zor diye düşünmüştüm ama öyle olmadı. Son maçta da gördük ki dış atışların etkisizliği çok canlarını yaktı.

F GRUBU

Beklediğim gibi biten bir gruptu bu. Siena rahatlıkla liderliği aldı ve Unicaja son sıradan kıpırdamak için çaba göstermedi. Real Madrid ve Bilbao'nun kapışmasında ise sürpriz bir farkla rakibini yenen Bilbao galip geldi.  Dişe diş bir mücadele olmasını bekliyordum ve Bilbao beni yanıltmadı. Eğer tercihlerinde daha dikkatli olup sistemlerini korurlarsa  gelecek yıllarda bir dönemin TAU'sunun etkisini yaşatırlar.

G GRUBU


Grup kuraları sonrası pek çok yerde  rahat bir kura olduğu söylendi FB Ülker açısından.  Sonuçta gördük ki hiç de öyle değilmiş.  Unics büyük sürprizlere imza attı bu grupta ama ben son maçta iddiasız Milano'yu yenemeyen  temsilcimizin en büyük sürprize imza attığını düşünüyorum.

H GRUBU

Grup liderliğinde bu yıl sıkıntılı bir süreç geçiren Barcelona vardı.  İyice bireyselleşen oyunları onları keyifsiz bir takım haline getirdi. Dengi olan takımların kolayca kırabileceği bir düzende oynuyorlar.  Mağlubiyet almamaları şaşırtmamalı.
Maccabi ise 3 yenilgiyle ikinci sırada gruptan çıkarken hiç iyi sinyaller vermiyor. Pana için rahat bir play-off dönemi bile olabilir.

Cantu ise beklentimin üzerindeydi, 3 galibiyetle. Zalgiris ise puan tablosuna bakınca çok kötüymüş gibi duruyor ama  çoğu maçı son anlarda kaybettiklerini söylemeliyiz. Şansları yanlarında olsaydı ikinci olarak çıkabilirlerdi.