5 Ocak 2012 Perşembe

EL CLASİCO'DAN GELEN LİDER MADRİD



 Ağırlıklı olarak Euroleague ağırlıklı olarak karalıyoruz ancak böyle güzel bir maça değinmeden geçmek yanlış olurdu galiba.

Ülkemizde bir yayıncısı olmadığı için internet üzerinden kötü bir çözünürlükle izlemek zorunda kalsam da heyecanlı bir maç izlemekten dolayı mutluyum.  ACB konusunda Trt'nin aldığı tutum da tartışma konusu olabilir.  Yalçın  Çetin'in spor müdürlüğü zamanında yayın hakkı 3 yılllığına alınmıştı ve  TBMM Tv'den fırsat bulundukça maçlar yayınlanıyordu.   En azından izleyebiliyorduk diyelim. Bazı kurumlar vizyonun ne olduğunu bilmiyor galiba, olanda vizyon sahiplerine oluyor; Yalçın Çetin örneği gibi.

Maç ile ilgili periyot skorlarını öncelikle tek tek aktarayım...

18-16(Madrid lehine)
48-36(Madrid lehine)
62-58(Madrid lehine)
78-74(Madrid lehine)

Maçta fark yaratan birkaç etmen vardı. Öncelikle bunlardan bahsedelim. Barca cephesinde Navarro'nun sakatlık nedeniyle olmaması büyük bir handikaptı.  Maça en fazla etkileyen durumlardan biriydi şüphesiz.  Bu yıl Barca'nın organizasyon yönünden sıkıntıları olması da bu eksikliğin önemini arttırdı.  Sadece Huertas'ın eline kalmış durumdalar.  Madrid seyircisi de bugün Palacio de Deportes'i bir clasico havasına sokmuştu.  Carroll'un üçlükleri ile coşan taraftarın Pocius'un üçüncü çeyrekteki üçlüğüne verdiği tepki muazzamdı. Carroll'u da unutmayalım tabii..


Maç genelini incelersek ikinci çeyrek hariç  Barcelona Madrid'in hızlı oynama isteğiyle mücadele etti.  İkinci çeyrekte birkaç dakikalık bir dönemde bu konuda sorun yaşadılar ve fark bir anda çift hanelere ulaştı.  Özellikle Carroll bu dönemde Barca'nın çok canını yaktı. Attığı üç üçlüğün ikisi Pascual'a mola aldırttı.  İlginçtir ki bütün üçlüklerini bu çeyrekte attı Carroll.  Zaten 4 tane kullandı, diğeri de son çeyrekte  uzun mesafe şutuydu.  Barcelona  3. çeyrekte iki kez geri gelme teşebbüsünde bulundu. Çok küçük farklara kadar indi skor.  İkincisinde başarılı oldular ve son çeyreğe girilirken fark sadece 4 sayı idi.  Bu geri dönüşler esnasında skorborda bakmayan biri Real Madrid'in farkı açmaya devam ettiğini sanabilirdi ilginç olarak.
 Son çeyrek yakın skorlarla ilerlerken Barcelona eline geçen bütün fırsatları elinin tersiyle itti.  Son 2.20 kala Barcelona skor 72-72 iken hücum için Madrid potasına ilerlerken son 14 saniye kala Pocius  skoru 76-72 yapıyordu.  Hayatımda son dakikaları bu kadar kısır geçen bir maç izledim mi hatırlamıyorum.  Pocius'un faul atışı kaçtığında  Barca ümitlense de ribaund Madrid'de kaldı ve taktik fauller başladı.  Maç 78-74 biterken  Madrid seyircisinin zafer naraları arka plandan öne çıkmıştı.

Maçta  aslında üçlük yüzdesi düşüktü. Madrid yüzde 29, Barca yüzde 24 ile atış kullandı ancak Madrid'in coştuğu anlarda boş üçlükleri kaçıran  Wallace, Ingles  ve Huertas Madrid'in farkı açmasını ve psikolojik üstünlüğü eline almasını sağladılar. Buna karşılık karşılarında Carroll  ard arda basketler buluyordu ki maçın Tomic ile birlikte en skoreri 16 sayıyla.  Tomic'e de ayrı bir parantez açmak lazım.  Sadece attığı sayılar değil kritik anlarda aldığı üç hücum ribaundu da çok önemliydi.

Maç sonunda Real Madrid'in zirveye yerleştiğini de belirtelim. 

 78. Real Madrid (18+30+14+16): Sergio Rodríguez (4), Suárez (11), Pocius (10), Mirotic (6) y Tomic (16) -quinteto inicial- Reyes (6), Llull (7), Singler (0), Carroll (16) y Begic (2)

74. FC Barcelona Regal (16+20+22+16): Huertas (13), Eidson (7), Mickeal (14), Lorbek (4) y Ndong (12) -quinteto inicial- Rabaseda (2), Sada (0), Vázquez (6), Ingles (7) y Wallace (9).

Maça ait istatistiklere buradan ulaşılabilir.





0 yorum:

Yorum Gönder