18 Ocak 2012 Çarşamba

İTİNA İLE MAĞLUP OLUNUR

Fenerbahçe Ülker, Top 16 G Grubu'nun açılış maçında Unics Kazan deplasmanından 76-71 mağlup dönüyor. İlk yarısını domine ettiği ve 17 sayı farkla önde bitirdiği maçtan bu şekilde ayrılmak, elbette çok üzücü ancak maalesef beklenmedik de değil. Sezon başından beri süregelen sorunları, tıpkı bizlerin ekran başında izlediğimiz gibi izleyen coach Spahija, Euroleague tarihine geçecek bir mağlubiyet yaşadı, yaşattı.

Maç öncesi koş-koş yani open-court basketbolun lehimize olacağını, Kazan'ın tempolu oynamayan bir takım olduğunu yazmıştım. Ayrıca Domercant ve Lydel'in keskin şutörler olduğunu ve iyi kontrol edilmeleri gerektiğini de belirtmiştim. Maalesef, basketbolun gerektirdiği hiçbir şeyi yapamadığımız garip bir ikinci yarı sonrası, elimizden büyük avantajı kaçırdık. Kazan maça, Samoylenko, Lydel, Domercant, Wilkinson ve Jawai beşiyle başladı. Fenerbahçe Ülker ise Jerrells, Ömer, Tomas, Gist ve Vidmar ile sahaya çıktı.

Maçın gidişatı aşağı yukarı belliydi Fenerbahçe adına. Vidmar erken fauller alacak ve yerine Oğuz Savaş girecek, Bogdanovic ve Preldzic dış oyuncuların yerine oyuna dahil olacaktı büyük ihtimalle. Nitekim öyle de oldu. Artık hiçbir şey beklemediğim Vidmar ve Gist ikilisinden yine yarar yerine zarar gördük. Beklediğimden çok daha az süre alan Savrasenko'nun yerine oynayan Jawai ve özellikle Veremeenko, pota altımızı yol geçen hanına çevirdiler. İlk yarıda farkı açmamızın sebeplerinden olan dış adam savunması, oyuncularımız diri olduğundan oldukça ön plana çıktı ancak, yorgunluk ve konsantrasyon kaybı neticesinde Kazan'ın üç dış adamı Lydel, Domercant ve Samoylenko çift haneli sayılarla maçı tamamladılar. Burada büyük eşleşme avantajımız, Ukic'in olmamasına rağmen, oyun kurucu pozisyonundaydı. Yaşlı Samoylenko ve dirençsiz Greer karşısında Jerrells'in enerjisi ve Engin'in aklıyla çok ağır basacağımızı düşünüyordum. Yapmamız gereken her şeyi, ilk yarıda gerçekleştirdik. Jerrells'ın, özellikle Greer oyundayken onun üzerinde uyguladığı iyi baskı, Bogdanovic ve Ömer'in isabetli şutları ve en önemlisi sahanın her tarafında yapılan katı savunma ile Kazan'ı ilk yarıda çaresiz bıraktık. İlk yarıda doğru basketbolun doğrularının çoğunu ortaya koyduk.

İkinci yarıya Samoylenko ve Lydel'in tempo arttırması ile başladı Kazan. Çok seçenekli bir kadrosu olmayan ve neredeyse 7-8 kişiyle maçı tamamlayan Kazan'ın yorulmasını beklerken, üst üste gelen isabetli şutlar ve sert savunmalar, rakibi inanılmaz morallendirdi. 3. periyotta başlayan çöküş, hücumda berbat tercihler ve Lydel'in isabetli şutlarıyla hızlandı. Tüm bu kötü gidişe coach Spahija, sadece 4 kısaya dönerek reaksiyon vermeye çalıştı ancak elbette başarılı olamadı. Uzunlarımıza göre çok çabuk olan Veremeenko'nun da pota altında etkinliğinin artmasıyla son periyota başa baş bir skorla girildi. Son periyotta da devam eden başıboş ve dağınık takım görüntüsü, Henry Domercant'ın peş peşe soktuğu şutlarla sürdü ve kaçınılmaz son, yani mağlubiyet geldi: 76-71.

Bu maçı kaybetmek için her şeyi yaptı Fenerbahçe ikinci yarıda ve son derece haklı bir mağlubiyet aldı. Artık takımın ne oynadığına önce coaching ekibinin, ardından da oyuncuların karar vermesi gerek. Yoksa Top 16 hala yolun sonu olmayabilir ve bir şans daha ele geçebilir.

0 yorum:

Yorum Gönder