KRİTİK MAÇ FENERBAHÇE ÜLKER'İN

           Euroleague 7. Hafta maçında, Yunanistan'da 81-74 kaybettiği ilk maçın rövanşında Fenerbahçe Ülker, sahasında Atina temsilcisini ağırladı. Nba'deki lokavtın bitmesinin ardından bu maçın ayrı bir önemi de, Thabo Sefolosha'nın son maçı olmasıydı. Fenerbahçe Ülker, maça Ukic-Ömer-Sefolosha-Gist-Vidmar beşiyle başladı. Geçtiğimiz yıllara nazaran çok daha dar bir bütçeyle mücadele eden Olympiakos ise Spanoulis-Katsivelis-Antic-Papanikolau-Glyniadakis beşiyle sahada yerini aldı.Kadrosundaki birçok yıldızla yollarını ayıran Olympiakos, tecrübeli coach Dusan Ivkovic ve yıldız oyun kurucusu Vassilis Spanoulis'in önderliğinde daha doğru, disiplinli bir oyun oynamaya çalışıyor sezon başından beri. Kadrolarında bulunan Amerikalılar Hines, Lucas ve Howard'ın çok üst düzey oyuncular olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bütün bu negatif unsurlara rağmen Atina'da 7 sayı sayı farkla kazanmalarını da göz ardı etmemek gerek.

          Maç denge içinde başladı. Roko Ukic iyi bir maç çıkaracağının sinyallerini veriyordu. Rakibin pota altındaki ve dış şutlardaki etkili ismi Makedon Pero Antic'in sadece 2 dakika oynayıp, bir daha süre alamaması, beni pota altında etkili olacağımız konusunda umutlandırdı. Ancak Vidmar'ın erken faul problemine girmesi çok kısa sürdü. Henüz 11 dakika oynayıp 5 faulle oyun dışı kalan Vidmar, pota altındaki yükü Oğuz Savaş'a bıraktı. Bu sürede rakibin en güçlü ve uzun oyuncusu olarak göze çarpan Glyniadakis, pota altında oldukça etkili oldu. Fenerbahçe ise, sürekli boyalı alanı kullanamaya çalışarak, zorlama dış şutlardan kaçınan, sert savunma konusunda ise başarısız bir görüntü sergiledi ilk 15 dakikada. İlk çeyreği 17-16 önde geçen Oympiakos, ikinci periyodun ilkbeş dakikasında üst üste kolay şutlar buldu ve skorda öne fırladı. Bu zaman diliminde Bogdanovic ve Ukic'in dış, Oğuz ve Gist'in boyalı alan savunmasında çok aksadığını gözlemledik.İlk yarının sonlarına doğru savunmasını sertleştiren Fenerbahçe Ülker, rakibe kolay şut imkanı vermedi ve sürekli olarak potaya yakın atışlara yöneldi. Sefolosha ve özellikle geldiğinden bu yana hiçbir katkı veremeyen Curtis Jerrells'ın verdiği katkılarla, ilk yarıyı 42-36 önde kapadık.

          İkinci yarıya da aynı savunma gayretiyle başladık. Bir kangren haline gelen 3. periyottaki kötü oyun geleneğinden endişe ediyordum açıkçası. Gist'in savunmada sadece blok yapmaya yönelmesi, fiziksel kontağa hiç girmemesi yüzünden birkaç post-up sayısı yedik. Ancak Gist'in yedeği Kaya Peker, daha da kötü bir oyunla izleyicileri çileden çıkarttı. Oğuz Savaş'ın nispeten daha iyi oyunu ve rakibin size olarak çok gerimizde olması nedeniyle, bu maç fazla sıkıntı yaşamadık ancak ilerideki maçlar için de oldukça endişelendim açıkçası. Ancak Curtis Jerrells, sürekli penetre ederek rakibi çok yıpratıyor ve attığı şutlarda başarılı olarak farkın açılmasını sağlıyordu. Üçüncü periyotta maçı koparır gibi olduğumuz anlarda hakemler bazı kolay faullerle rakibi faul çizgisine gönderip, nefes aldırıyordu adeta. 3. periyot, 59-56 üstünlüğümüzle neticelendi.

         Son periyotta açıkçası korkular içinde olacağımızı düşündüm. Çünkü Fenerbahçe Ülker, başa baş götürdüğü çoğu maçı son anda veren, liderliğini yapması gereken oyuncularının çok formsuz olduğu bir takım görüntüsü veriyordu sezon başından beri. Ancak Roko Ukic, Curtis Jerrells ve sonlara doğru da Ömer Onan gibi kısalar, bu defa iyi katkı verdi. Ivkovic'in farklı bir şey deneyip, bütün uzun oyuncularını çıkarması, sanırım hızlı ve kaos basketbolu oynamaya niyetlenmesinden ötürüydü. Kyle Hines gibi, 1.98 m boyundaki bir oyuncunun pota altında etkili olmasının nedeni ise, Gist ile temas ettiğinde bolca alan bulabilmesiydi. Gist'in post-up oyunlarını savunmaya çalışırken yaptığı hatalar, gerçekten de inanılır gibi değil. Maçın sonlarında taraftarın da desteğiyle, uzun zamandır göremediğim bir coşkulu maç sonu yaşadık. Jerrells, Ukic ikilisi sezon başından beri yapmadıkları kadar katkı yaptılar, ancak asistlerde yine de Olympiakos'tan geride kaldık. Bu da takım oyunu oynamadığımızın başka bir göstergesi. Olympiakos, Fenerbahçe'den daha dar kadrosuna rağmen, çok düzenli ve akıllı oynamaya çalıştı. Sırp Milli Takımı'nda çok iyi oynayan Keselj ve genç Abd'li oyuncular biraz daha iyi performans verse, bu maç da krize girebilirdi. Fenerbahçe'nin bu maçtan çıkaracağı çok ders var. Savunmanın fena olmadığı, hücumda ise sürekli pota altının işlenmeye çalışıldığı bir maç izledik. Artık Thabo Sefolosha da olmadığına göre, oyuncuların biraz daha akıllı ve özverili olmasının zamanı geldi diye düşünüyorum.

         Gruptan çıkmayı hala garantileyemedi Fenerbahçe Ülker bu galibiyete rağmen, ancak büyük avantaj sağladı diyebiliriz. Büyük farkla kazanılan, önemli bir maç olmasına rağmen, oyundan şahsen çok memnun olmadım. Takımın liderlerinin (Ukic&Jerrells) artık kalanları da oynatmaya başlaması gerekiyor. En çok ihtiyaç duyulan ve özlenen de geçen yılki gayret. Bunu bir kısmını son periyotta gördük, dilerim devamı gelir.