Bu yılın en fazla beklenti yaratan takımlarındandı Milano. Neredeyse sıfırdan yeni bir takım kurdular. Takımın başına da son Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda şampiyon olan İspanya'nın koçunu yani Sergio Scariolo'yu getirdiler. Yüksek maliyetlerle güçlü görünen bir kadro kurdular ancak takımın koçluğuna getirilen isim son yılların formu düşük bir ismi olunca takımın oturması oldukça uzun sürdü, beklediğim gibi.
Bu süreçte Euroleague'de çok zayıf görünen bir takım görüntüsü verdi Milano. Tek tek isimlere bakınca görünen mükemmel kadro pota altıan sızamayan üçlük kovalayan bir kadro oalrak çıktı karşımıza. Takımın bir nolu şutörü olarak Drew Nicholas'ın tercih edilmesi ise Scariolo'nun günlerini azaltan bir gelişme oldu. Henüz Scariolo gönderilmedi ama Top 16'yı göremezlerse gönderilme ihtimali oldukça yüksek.
Drew Nicholas'a dönersek... Son Real Madrid maçında tekrardan izleme fırsatı buldum kendisini. Efes maçında rezilleri oynamıştı malum, yine beklentisiz oturdum maçın başına ve gördüğüm manzara Avrupa'nın en iyi şutörü olarak lanse edilen/ben tam tersini düşünürüm) biri için içler acısıydı. Real Madrid savunması kendisini riske etti ve boş bıraktı. Buna rağmen 2/10 üç sayı isabeti yakalayabildi. İki sayılık isabet oranı nispeten daha iyi, 2/7. 7 maçta 9/38 üçlük isabeti var, yüzde olarak 23.7'ye denk geliyor. Buna rağmen son Real Madrid maçında 33 dakika süre aldı ve Milano için bütün kırılma anlarında boş üçlüğü kaçıran adamdı.
Drew Nicholas, Efes'deki performansına yakın bir ritimde oynuyor ve biz de uzaktan Scariolo'nun ne kadar dayanabileceğini izliyoruz, kendisine teşekkür ederek. Yoksa Anadolu Efes o gruptan nasıl çıkabilir...
Drew Nicholas'a son bir parantez de Zeljko Obradovic'in ne kadar büyük bir koç olduğu konusunda açalım.
Bu yılki istatistikleri felaketin ötesinde görüleceği üzere. Geçen yıla bakınca ise top kaybı dahil pek çok istatistikte nispeten daha iyi olduğu görülüyor.
4 Aralık 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder